Emre ERGÜL
İtalya Serie A’da ligin bitimine 5 hafta kala şampiyon ilan eden Napoli FC, Boots’un futbol mabedi olan şehri maviye boyadı. Napoli, daha önce 1986/87 ve 1989/90 dönemlerinden sonra olmak üzere üçüncü kez şampiyonluk kupasını kazanmıştı. İlk 2 kupa, kulüp efsanesi Armando’nun yıldızı Diego Armando Maradona’nın başarısı olarak tarihe geçse de, bu üçüncü kupanın başarısını bir kişi, Lider Aurelio De Laurentiis yazacak.
Asıl mesleği filmcilik olan De Laurentiis ile her şirket CEO’suna ders olacak kulüp yönetiminin hikayesi…
Yıl: 2004… 1926’da kurulan Napoli, tarihinin en kötü kabusunu yaşadı ve iflas ilan etti. Kulüp, Serie B’ye (ikinci lig) ve ardından Serie C’ye düştü. Avrupa futbolunun en tutkulu taraftarlarına sahip olan şehir büyük bir yas içindeydi.
Ünlü İtalyan yapımcı Dino De Laurentiis’in yeğeni olan sinemacı Aurelio De Laurentiis, 19 yıl önce talip oldu ve kurduğu birlik ile kulübü devraldı. Napoli taraftarının ortasında “Bir sinemacı futboldan ne anlar?” Paniği başladığında, De Laurentiis “İtalyan rönesansını” anlattı: “Maaş bordrolarını azaltarak başlayacağım.” Dediğini yaptı, kulüp çalışanları ile futbolcular arasındaki maaş farkını kapattı. Yüksek maaşlı süperstarlar yerine örnek ve fazla maaşlı futbolculardan oluşan bir grup yaptı. Ardından amacını açıkladı: “3 yıl sonra Serie A’ya çıkacağız.”
Şehirde ekonomik barış ve futbol sevgisi bir araya geldi, De Laurentiis sözünü tuttu ve grup Serie A’ya döndü… Artık rönesansın ikinci ayağı başlayacaktı: “tek yıldızlı” iş modeli. şehir yeniden ayağa kalktı!
Napoli, o dönemde Palermo’da forma giyen Uruguaylı forvet Edinson Cavani için iflas sonrası en büyük meblağ olan 11 milyon euro’yu ödedi. Cavani, “makine çalışma ekibi”nin ateşleyicisi olarak iki yılda 52 gol atarak kendi yıldızını da parlattı. Yapımcı lider, yarattığı “Cavani efsanesini” Temmuz 2013’te Fransız PSG’ye 55 milyon euroya satarak da kulübün kasasını doldurmuş oldu.
Napoli, sonraki yıllarda iki İtalya Kupası ve bir İtalya Superior Kupası almasına rağmen üçüncü şampiyonluğa ulaşamadı.
Yıl: 2020… Kulüp efsanesi Maradona’nın vefat ettiği yıl… Film yapımcısı lider, rönesansının üçüncü aşamasını geçti. “Genç yetenekler” çağı, “tek yıldızlı” iş modelinin yerini almaya başlayacaktı. Avrupa’nın devleri ‘başarı için çok para’ harcarken bugün Napoli’de Lorenzo Insigne, Galatasaray’da top koşturan Dries Mertens gibi isimlerle yollarını ayırdı. Film yapımcısı lideri, aslında düşük olan maaş yükünü 10 milyon avro daha azalttı.
İki yıldızını kaybetmiş olan Napoli taraftarının morali bozulunca, De Laurentiis elini kaldırdı ve takımın başına şampiyon olmayan İtalyan Luciano Spaletti’yi atadı ve şu talimatı verdi: “Keşfedilmemiş veya yeterince takdir edilmeyen genç yetenekleri bulun, ben de onları alırım. Bütçe düşük ama bana kupayı getirin.”
Bu noktada Spaletti ve ekibi Brad Pitt’in oynadığı Moneyball filmine hayat verdiler. Fenerbahçe’den Güney Koreli savunma oyuncusu Kim Min-jae ve Makedonyalı Eljif Elmas, Meksika’dan Hirving Luzano, Gürcü Khvicha Kvaratskhelia ve Nijeryalı forvet Victor Osimhen…
Adını bile duymadığınız ekibe tepki olarak Spaletti’nin favori Fiat Panda arabasını çalan Napoli taraftarı, “İstifa edin, arabanızı geri verelim” mesajı gönderdi. Spaletti’nin yerine Dinamo Batumi’den 10 milyon euroya satın alınan Gürcü Kvaratskelia’yı verdi. Gürcü öyle bir top oynuyordu ki taraftarlar ona “Kvaradona” lakabını taktılar. Gerginlik bitti, takviye başladı…
Film yapımcısı lideri De Laurentiis’in kulübü amaca yönelik bir şirket olarak yönetmesi başarıyı getirdi. Küresel medyada en hoşa giden yorum The Globe and Mail’den geldi: “Başarı tonlarca para gerektirmez. Bazen biraz hayal gücü ve kalıpları kırma cesareti başarıyı getirir.”
